Günbatımında yolun sıcak soluğunda gideceğim Yayan gelmiştim, işte yayan da gideceğim. Gurbet tılsımım bu gece kırılacak ve boş olan o sofra dürülecek! ve bayram geceleri dolaylarında, komşu Ağlama sesi duymayacaksın daha, komşu! Kumbarası olmayan o yabancı gariban gidecek ve oyuncak bebeği olmayan sübyan gidecek!
*** Benim, bütün ufku emek ile gezip dolaşan Benim, gören varsa beni geçerken karşılaşan! Benim, bir ekmeğim var idise de, tuğladan, kerpiçten ve -varolmayan- sofram doluydu açlıktan, hiçten! Ne ayna varsa benim kırıklığımın görüntüsü var Yapıların her bir taşında benim elimin izi var! İster lütufla, ister kahırla tanıyan tanır beni Tanır bütün halkıyla bu şehir beni. Ben dikildim, göğün beli bükülse de Kıldım namazı, dünya İbn-i Mülcem olsa da!... *** Gurbetimin tılsımı bu gece kırılacak ve boş olan o sofram dürülecek! Günbatımında otoyolun sıcak soluğunda gideceğim Yayan gelmiştim, işte yayan da gideceğim. *** Nasıl dönmeyeyim, çünkü siperim orada Nasıl? Ah, kardeş mezarım orada! Nasıl dönmeyeyim, çünkü cami ve mihrap ve başıma öpücük bekleyen hançerim orada! Burada olan herşey ikame idi, ezandı Kıyâmım orada, Allahu Ekber’im orada! Burada kanadı kırık biriyim, kırılmaya takatim yok İyice uçuştuğum kıyım, kenarım orada. Kusuruma bakma, bir ayağım bir asam varsa Kusuruma bakma, pây-ı diğerim orada! *** Kırık geçiyorum yanınızdan bu akşam Ve sayısız lütuflarınızdan mahçup kalmışım. Ben soğuk gecenizin sessizliğinden haberdârım Şehit vermişim, acı sezdiğinizden haberdarım. Sen de benim gibi bir yıldızdan baş gördün Baba görmedin, babanın külünü, gözünde yaş gördün. Sensin, gurbet sokağını benimle aşmış olan Ve omzunda yanık naaş taşımış olan. Sen yaralandın, ben kırbaçlandıysam Sen taşlandın, ben aşlandıysam! *** Bizim tarlamızın arpa taneleri de vardı gerçi ve biçilmeli birkaç filizi de dururdu gerçi. Her zamanki huzurunuz acılaştıysa da Benim çocuğum camınıza taş attıysa da. Bu daldan ansızın bir elma kaybolduysa da ve halkın kaygısına sebebolduysa da. Belgesel suçun suçlusu idim gerçi Lahdin ağırlığını hak ettim gerçi. Yolculuk arefesinde umutsuz kıymayın beni Yalan da olsa -canlar- mazur sayın beni. Sahip olmadığımın tümünü bırakıp yavan gideceğim Yayan gelmiştim, yine yayan gideceğim! Bu İmam’a and içerim başka bir şey götürmem Tozundan Harem’in başka bir şey götürmem! Tanrı din ve dünya ecrinizi artırsın ve kalan dualarınız karşılansın dursun! çocuklarınızın kumbarası her zaman dolu olsun ve -kim olursa olsun- düşmanlarınızın ekmeği tuğla olsun! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder